İcra ve iflas hukuku, temel olarak gerçek veya tüzel kişi borçlu ve alacaklı arasındaki hukuki ilişkiyi düzenleyen ve borçlu ve alacaklı arasındaki her türlü ihtilafı konu alan, borcun cebri icra yolu ile devlet eliyle tahsilini sağlayan ve borçlarını ödeyemeyen gerçek kişi veya tüzel kişilerin borçlarının bir kısmından veya tamamından kurtulma talebinde bulunabildikleri yasal süreçleri düzenleyen hukuk dalıdır.
Tüm bu hukuki süreç veya uyuşmazlıkların çözümünde İcra ve İflas Hukukunun yanısıra, Borçlar Hukuku, Ticaret Hukuku ve Ceza Hukukundan da yararlanılması gerektiğinden, icra ve iflas hukukunun temel konusu borç ilişkileri olduğundan ve icra ve iflas hukukuna ilişkin işlemler yasal sürelere tabi olduğundan; herhangi bir hak kaybı oluşmaması için bu süreçlerin avukat ile takip edilmesi büyük önem taşımaktadır.
İcra ve İflas Davalarına Genel Bir Bakış!
İcra ve iflas hukukunda özellikle; alacağın tahsili amaçlı icra ve iflas takipleri, ihtiyati haciz işlemleri, itirazın iptali ve itirazın kaldırılması davaları, menfi tespit ve istirdat davaları, istihkak davaları, kira sözleşmesinden kaynaklanan icra takipleri ile tahliye davaları, ihalenin feshi davaları, konkordato ve iflas davaları sıklıkla görülmektedir.
İcra ve iflas hukukuna ilişkin ihtilaflarda, diğer hukuk dallarından da yararlanmak gerektiğinden bu tür uyuşmazlıkların kapsamını geniş düşünmek gerekmektedir. İcra ve iflas hukukuna ilişkin ihtilafların çözümü ve sürecin öngörülebilirliği açısından diğer hukuk dalları ile ilişkilendirilmesi ve sürecin akıbeti açısından doğru analiz yapılması ve yasal düzenlemelerin somut olaya en doğru şekilde uygulanması gerekmektedir.
İcra ve iflas hukukuna ilişkin ihtilaflar; icra ve iflas müdürlüklerinde ve/veya mahkemelerde görülebileceğinden bu ihtilafların çözüme kavuşacağı süre somut olayın niteliğine ve somut olayın koşullarına göre değişebilecektir. Bu nedenle somut olayın analizi ve izlenecek hukuki yolun en doğru şekilde belirlenmesi önem arz etmektedir.
İstihkak Davası Nedir, Nasıl Açılır?
İstihkak davası, icra ve iflas hukukundan doğan, mülkiyet hakkı ve diğer sınırlı ayni haklara ilişkin bir dava türü olup temel olarak hacizli malın borçlunun elinde bulunması halinde istihkak davası ve haciz malın üçüncü kişinin elinde bulunması halinde istihkak davası olarak ayrılmaktadır.
Borçlunun malları haczedilirken, bu malların aslında üçüncü bir kişiye ait olduğu iddiası (istihkak iddiası) söz konusu olur ise; hacizli malın borçlunun elinde bulunması halinde istihkak davası gündeme gelecektir.
Haczedilen malın borçlunun elinde değil de üzerinde mülkiyet veya başka bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunması halinde ise; hacizli malın üçüncü kişinin elinde bulunması halinde istihkak davası gündeme gelecektir.
Her iki durumda da davalar İcra Mahkemesinde açılacak ise de; davanın tarafları ve sürecin detayları değişkenlik gösterecektir.
İstihkak davası, somut olayın koşullarına ve mahkemelerin iş yüküne göre değişmekle birlikte, ortalama olarak 1-1,5 yıl arasında sonuçlanmaktadır.
İtirazın İptali Davalarında Merak Edilenler!
Borçlu, aleyhine başlatılmış olan icra takibine itiraz etmiş ise; alacaklı tarafından itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde genel mahkemelerde “itirazın iptali davası” açılabilir.
Borçlu tarafından takibe yapılan itirazın hükümden düşmesi ve duran icra takibine devam edilebilmesi için, aşağıda yer alan koşullar sağlanıyor ise alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılabilecektir:
- Hukuka uygun bir ilamsız icra takibi bulunmalı.
- Borçlu tarafça icra takibine usulüne uygun ve süresi içinde itiraz edilmiş olmalı.
- Borçlu tarafça takibe sadece yetki yönünden itirazda bulunulmamış olmalı.
- Dava, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılmış olmalı.
- Alacaklının, davayı açmakta hukuki yararı bulunmalı.
İtirazın iptali davası, kural olarak arabuluculuğa tabi değildir. Ancak dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulması zorunlu olan bir alacak türü için ilamsız icra takibi başlatıldığında, itirazın iptali davası açmadan önce arabuluculuğa başvurma zorunluluğu doğacaktır. Örneğin, takibe ve itirazın iptali davasına konu alacak ticari nitelik taşıyor ve dava Asliye Ticaret Mahkemesinde açılacak ise; arabuluculuk ticari dava şartıdır ve dava açmadan önce arabuluculuğa başvurulması gerekmektedir.
İtirazın iptali davası, somut olayın koşullarına ve mahkemelerin iş yüküne göre değişmekle birlikte, ortalama olarak 1-2 yılda sonuçlanmaktadır.
Uzman Avukat Desteği Neden Önemli?
İcra ve iflas hukukunun temel konusu borç ilişkileri olduğundan ve icra ve iflas hukukuna ilişkin işlemler yasal sürelere tabi olduğundan; herhangi bir hak kaybı oluşmaması için bu süreçlerin avukat ile takip edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Bununla birlikte; icra ve iflas hukukuna ilişkin tüm hukuki süreç ve uyuşmazlıkların çözümünde İcra ve İflas Hukukunun yanısıra, Borçlar Hukuku, Ticaret Hukuku ve Ceza Hukukundan da yararlanılması gerektiğinden haklarınızın en etkin şekilde savunulabilmesi için Kadıköy Avukat ile iletişime geçerek süreç takibinin alanında uzman avukat ile yapılmasında fayda vardır.