Evlilik kurumu, hem ahlaki hem de hukuki boyutları olan karmaşık bir yapıdır. Evliliğin sona ermesi durumunda ortaya çıkan boşanma süreci, çoğu zaman tarafların ekonomik ve sosyal hayatlarında ciddi değişikliklere yol açar. Bu noktada, hukukun temel prensiplerinden biri olan sosyal adaletin sağlanması için, boşanma avukatları devreye girer. Türkiye’deki boşanma hukukunda, tarafların evlilik süresi, nafaka hakkının belirlenmesinde önemli bir etkiye sahiptir. Peki, nafaka almak için kaç yıl evli olmak gerekir?
Öncelikle belirtmekte fayda var ki, nafakanın belirlenmesi ve ödenmesi, eşlerin evlilik süresinden ziyade, birçok farklı faktöre dayanır. Bu faktörler arasında eşlerin ekonomik durumları, yaşları, sağlık durumları, evlilik süreleri ve benzeri faktörler yer alır.
Nafaka, boşanma sonrasında ekonomik olarak daha zayıf durumda olan eşin geçimini sağlamak amacıyla belirlenen bir ödemedir. Ancak, nafaka hakkının uygulanabilmesi için evliliğin belirli bir süre devam etmiş olması gerekmez. Özellikle evlilik süresi kısa olan ancak eşlerden birinin ekonomik olarak diğerine bağımlı olduğu durumlarda, nafaka talep edilebilir.
Öte yandan, evlilik süresi nafaka belirlenirken göz önünde bulundurulan bir faktördür. Örneğin, çok kısa süreli bir evlilikte ve her iki tarafın da kendi geçimini sağlayabilecek ekonomik güce sahip olduğu durumlarda, nafaka talep etmek genellikle mümkün olmayabilir.
Bununla birlikte, nafaka hakkı, evlilik süresinden bağımsız olarak eşler arasında belirli bir ekonomik dengesizlik olduğunda uygulanabilir. Bu durum, eşlerden birinin diğerine ekonomik olarak bağımlı olduğu durumlarda geçerli olabilir.
Sonuç olarak, nafaka almak için belirli bir süre evli olma zorunluluğu yoktur. Ancak, evlilik süresi ve diğer çeşitli faktörler, nafakanın belirlenmesinde rol oynar. Boşanma sürecinde, hukuki haklarınızı ve çıkarlarınızı korumak için bir hukuk profesyoneli ile çalışmanız önerilir. Hukuki süreçler karmaşıktır ve bir boşanma avukatı, sürecin adil ve hakkaniyetli bir şekilde yürütülmesini sağlar.