Son dakika İzmir haberleri… İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ege Belediyeler Birliği Başkanı Tunç Soyer, 5. Ege Ekonomik Forumu’ndaki “İki Milyon Yaşındaki Gediz’in Yeniden Doğumu” adlı çevrim içi panele katıldı. Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar’ın moderatörlüğündeki oturumda, Başkan Tunç Soyer’in yanı sıra Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın ve Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık konuştu.
Başkan Tunç Soyer, İzmir Körfezi'ne akan Gediz Nehri’ndeki kirliliğin kaynağını yerinde görmek için Temmuz ayında “Temiz Gediz, Temiz Körfez” sloganıyla yaptığı havza turunu aktardı. Gediz’in Türkiye tarımının yüzde 10’una ev sahipliği yaptığını söyleyen Başkan Soyer, “Böylesine önemli bir nehrin nasıl kirlendiğini görmek için dört günde 400 kilometrelik yol kat ettik. Özetle dört büyük felakete tanıklık ettik. İlki kuraklık. Bölgedeki kuraklık tehdidinin can yakmaya başladığını söyleyebilirim. İkincisi, ısrarla yanlış ürün deseni devam ediyor. Üçüncüsü çok vahşi sulama teknikleri kullanılıyor. Dördüncüsü şu: Gediz zehirleniyor. Organize sanayi bölgesinden çıkan zehirli atıkların, yandaki tarlada sulama suyu olarak çıktığını gözlerimizle gördük. Oradaki ürünler sofralarımıza geliyor. Eğer kirlenmeyi durdurursak, Gediz’in bütün bu tahribatı gidermesi ve pırıl pırıl Ege Denizi’ne akması mümkün” diye konuştu.
Tunç Soyer’den önemli Gediz Nehri açıklaması
Bu sorunu çözmek için Ege Belediyeler Birliği olarak herkesin üzerine düşen sorumlulukları hatırlattıklarını belirten Soyer, “Göz göre göre nehre zehir akıtanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu konuda ağır yaptırımlar uygulanmalı. Çeşitli yerlerden numuneler almıştık. O numuneler çerçevesinde ilgili kurumları bilgilendiriyoruz. Ürün deseninin değişmesi için çalışmalar yapıyoruz. Kadim kültürümüzün atalık ürünlerini teşvik ediyoruz. Bu ürünleri yetiştiren üreticilerimize devletin verdiği taban fiyatın üç katı alım garantisi veriyoruz. Kısacası ürün desenini değiştirmek için hem kuraklıkla uyumlu hem Gediz sularının vahşi biçimde kullanılmasını engelleyecek hem de üreticinin katma değerini büyütecek ürünler için havza bazında girişimde bulunuyoruz. Bunların yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak belirli noktalarda arıtma tesisi yapımı için hazırlık yapıyoruz. Bunu da ilgili yerel yönetimlerle paylaşarak desteğimizi vereceğiz” ifadelerini kullandı.
UNESCO ile Gediz hem korunacak hem tanınacak
Konuşmasının son bölümünde Gediz Nehri’nin UNESCO Doğa Mirası olarak kabul edilmesi için yapılan çalışmaları aktaran Soyer, “Gediz’in UNESCO Doğa Mirası listesine girmesi sadece geçmişe dair bir anlam taşımıyor. Yaşayan bir varlık olarak da korunması anlamına geliyor. O nedenle başvurumuzu yaptık. Bu hem Gediz’in çok daha iyi korunması hem de dünyanın her yerinden insan tarafından görülmesini sağlayacak. Çünkü eşsiz bir özelliği var. Dünyanın hiçbir metropolünde kent merkezine 15 dakika uzaklıkta flamingoların ürediğini göremezsiniz. Gediz, öyle bir delta” şeklinde konuştu.